30 Haziran 2015 Salı

Afrika'ya Yağmur Yağdı

-Giriş-
Nefes alışlarını duyabiliyordum. Sanki Kalahari’nin ortasında bir geyiği vurarak bir aslanın cinayetine ortak olmuş gibiydim. Fakat ortada aslan yoktu. Doğanın artık tek hakim olamadığı yeni Dünya’da otomatik silahlar büyük bir güç unsuru haline gelmişti. Boynundan vurulan geyik yere düşmüş kıvranıyordu. Büyük ve parlak gözlerini daha da büyük açmış konuşmak istiyordu. Ancak geyikler konuşamazdı. Sadece canları yandığında birkaç çırpınışın sonucunda can verirlerdi. Fakat yıllarca Nijerya’nın etnik gruplarına silah satan yaklaşık 1.75 boyunda çirkin bir buruna sahip bölgenin büyük silah satıcılarından olan Varem konuşabilirdi. Çünkü yaptıklarına rağmen şekil ve özellikler bakımından o da bir insandı.
Eğer iki kaşınızın ortasında bir silahın namlusunun soğukluğunu hissediyorsanız ağzınızdan çıkacak kelimeler bellidir.  ‘Yalvarma’ olarak adlandırılan insanoğlunun genelde sıkıştığı durumlarda düze çıkmak için kullandığı içinde azıcık yalan ile harmanlanan sözcük kalıpları. Yalvarmalar sadece yufka yürekli insanlarda işe yarasa da az önce iki adamı gözünü kırpmadan vuran bir kiralık katilde işe yaramazdı. O yine de şansını deneyecekti.
“Lütfen” Ağzından çıkan ilk kelime ve ardından gelen ölüm korkusunun vermiş olduğu gözyaşları. Normal bir insandan daha fazlasını bekleyemezsiniz. Ancak Varem oldukça varlıklı ve isim sahibi bir kişiydi bu yüzden daha fazlasını deneyecekti.
“Kim sana ne verdiyse üç katını verebilirim. Bunu yapabilirim. Yalvarırım.”
“Parayı severim bay Varem .. Ama prensiplerimi daha çok.”
Tekrar ağzından ‘Lütfen ‘kelimesinin çıkmasına izin vermeden tetiği çektim. Yakın mesafeden kafatasına giren Desert Eagle’in bir domuzu dahi tek atışta devirebilecek mermisi  tüm beynini delerek kafasının arkasından tekrar çıktı. Eğer acele ederseniz ön taraftan bakarak karşı tarafı görebilirdiniz.
Dizleri çökmüş halde duran bedeni arkaya doğru düştü . Kafamın üzerinde bir turu zar zor atan pervane vardı  ve o da sanki bu toprakların pisliğinden usanmış , bir katkı sağlamak istemiyordu. Üzerimde enteresan manzaralar olan hawai gömleğimin ön cebinden bir sigara çıkarıp dudaklarıma yerleştirdim. Asıl iş şimdi başlıyordu. Varem’in ölmesini isteyen  Jeff Ahad adında Amerikan özentisi bir silah tüccarıydı. Bölgedeki  tek güç olmak isteyen Ahad savaşmak yerine bir Amerikalı gibi kiralık katil tutmuştu. Sigaramı yaktım ve belime saklamış olduğum büyükçe bir kama bıçağı çıkardım. Büyük bir nefes alıp bıçağı Varem’in boğazına dayayarak zorda olsa kafasını vücudundan ayıracak şekilde kesmeyi başardım. Amerikan özentisi bir adama göre Ahad’ın istekleri bir kabile reisininkini aratmayacak düzeydeydi.  Varem’in kafasını alnın ortasından kurşun yemiş şekilde istiyordu. Bunun mutlaka bir sebebi vardı.  Varem,  Boko Haram karşıtlarına silah satıyordu. Ahad ise tam tersi. Lagos haricinde birçok Afrika ülkesinde koloniler halinde silah satışı ile bir imparatorluk kurmayı hedeflese de karşısında silah satan daha profesyonel insanlar vardı; beyazlar. Afrika’da adalet sistemi bellidir. Siyahlar çalışır, Siyahlar savaşır ve siyahlar ölür . Fakat kazanan her zaman beyazlardır. Siyah ve beyaz Afrika’nın iki rengidir. Ve kaybedenin olduğu yerlerde mutlaka bir kazanan vardır.

 İşi almadan önce kendisi hakkında topladığım bilgilere göre; Ahad’ın babasından gelen beyaz nefreti kendisinde birkaç doz fazlaydı. Birçok kez Amerika’ya gitmiş hatta orada okumuştu.  Beyazlardan nefret eden biri olarak beyaz bir kiralık katil tutmuştu. Ahad nefretini işinin önüne geçirmeyecek kadar profesyonel bir adamdı ve bu işi yapması için kuşkusuz kara kıtanın en iyi kiralık katlinin kapısını çalmıştı. Benim için öldürmenin ‘rengi,ırkı yada başka bir ayrımcılığı yoktu. Kurban diğerleri ile her zaman eşit haklara sahipti. Bir tür demokrasi diyebilirsiniz buna ben iş diyorum. Parası ödendiği takdirde ABD Başkanı ve yoldaki dilenci namlumun önünde eşit haklara sahipti.
Varem’in kafasını yanımda getirmiş olduğum deri siyah çantama koyup içinde bulunduğum özel buluşma evinin merdivenlerini bir bir indikten sonra 87 model Chevrolet marka Wrangler’ıma atladım. Kontağı ikinci çevirişimde çalıştı. Her zaman ikinci çevirişimde çalışırdı.

Wattpad için tıklayın